COVID-19 pandemisinin aniden ortaya çıkışı ekonomilere, işletmelere ve işçilere ciddi bir darbe indirmiştir. COVID-19 hastalığına karşı geliştirilmiş bir ilaç ya da aşının olmaması sonucu, sağlık uzmanları, bireyleri mümkün olduğunca evde kalmaları ve hastalığın bulaşımını engelleyecek sosyal mesafeyi korumaları konusunda uyarmaktadır. Dünya çapında pek çok devlet de insanların gruplar halinde birbirleri ile temaslarını azaltmak için restoranlara, tiyatrolara, bazı perakende satış mağazalarına ve diğer hayati öneme sahip olmayan işletmelere erişimi kısıtlamaktadır. Diğer birçok işletme, çalışanlarını ve genel halk sağlığını korumak için gönüllü olarak kapanmaktadır.

İş yerlerinin kapanması, işletmeler ve kendi hesabına çalışanların ekonomik aktivitelerinde hızlı ve ciddi sıkıntılar getirerek onları iflasın eşiğine getirmektedir. Sosyal mesafe kuralları kaldırılmaya başlansa bile toparlanmanın belirsiz ve yavaş olacağı öngörüldüğü için, işlerine devam eden girişimcilerin bir çok zorlukla başbaşa kalmaları söz konusudur. Mal ve hizmetlere olan talebin düşmesi, girdi arzının azalması, piyasadaki likidite sıkışıklığı ve belirsizliğin artması ile azalan yatırımlar işletmelerin darboğaza girmelerine sebep olmaktadır (Freund & Garcia Mora, 2020). Bu olağanüstü gelişmelerin ekonomilerde yarattığı dalgalanma, pek çok ülkede binlerce kişinin kendisini iş ve gelir kaybı ile başbaşa bulmasına ve küresel düzeyde potansiyel olarak ciddi işsizlik artışları yaşanmasına yol açmaktadır.

Yapılan çalışmalarda profesyonel, bilimsel ve teknik hizmetler, şirket ve işletmelerin yönetimleri, eğitim hizmetleri, ve finans ve sigorta gibi alanlardaki işlerin evden yapılabilirliği en fazla olan işler olduğu bulunmuştur. Nakliye ve depolama, inşaat, perakende ticaret, tarım, orman, balıkçılık, ve konaklama ve yiyecek hizmetleri alanlarına giren işler ise evden yapılabilirliği en düşük işler olmaktadır. Ayrıca gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de evden yapılabilecek işlerin oranlarının farklı olduğu bulgular arasındadır. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) 2020 Elif KARA

KORONAVİRÜS (COVID-19) İÇİN TESİS VE SİTE YÖNETİMİNDE ALINACAK ÖNLEMLER

Koronavirüs (COVID-19) ilk olarak toplu yaşam alanlarında, insan yoğunluğunun üst düzeyde olduğu yerlerde etkisini göstermiştir, bu nedenle alınacak önlemler ilk etapta yoğun temasta bulunulan yerler olacaktır. Merdiven trabzanları, asansör butonları, sosyal donatı alanları, site ortak kullanım alanları, fitness salonları, çocuk parkları, yüzme havuzları vb. özellikle Tesis ve Site Yönetimi firmaları olarak bizlerin bu konudaki hassasiyeti çok önemlidir.

Hayatı olumsuz etkileyen Koronavirüs (COVID-19) yüzlerce kişinin çalıştığı ve yaşadığı Tesis ve Siteleri de etkiledi. Tesis ve Sitelere her gün giren kişilerin hiçbir ihmale fırsat vermeden kontrol edilmesi bulunduğumuz süreçte oldukça önemli. Koronavirüs’ün (COVID- 19) damlacık yoluyla bulaştığı biliniyor, bu nedende sosyal alanların ve ortak kullanım alanlarının dezenfektesi noktasında hassasiyet oldukça önemlidir. Tesis Yönetimi, Site Yönetimi, Temizlik Hizmeti ve Güvenlik Hizmeti veren firmaların da bu konuda hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.

Tesislerde ve Sitelerde çalışan personellerin günlük olarak kontrollerinin yapılmasının önemli olduğu kadar takibi de bir hayli önemli yer tutuyor. Geçirdiğimiz süreçte evden çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte evden çalışmaya müsait olmayan hizmet sektörünün de sorumlulukları artmıştır. Hizmet veren Tesis Yönetimi ve Site Yönetimi firmaları temizlik hizmetlerine ve güvenlik hizmetlerine bu süreçte ekstra hassasiyetle devam etmektedir.
ORKUN ŞİRKETLER GRUBU

Barbaros Hayrettin Paşa Mah. E5 Yan Yol Üzeri, 1992. Sk, No:16-233/234 VetroCity
Residence Esenyurt/İSTANBUL